top of page
Yazarın fotoğrafıSerap Celen

Bir Zamanlar Nokia'da Yaşananlar

Güncelleme tarihi: 6 gün önce

Teknik Zorluklar ve Adaptif Zorluklar


Şu sıralar hangi pozisyonda olursanız olun, içinde bulunduğunuz durumu bir dostunuza anlatırken şu kelimeleri kullanıyorsanız aman DİKKAT!- değişim, varsayım, müşteri, rakipler, geride kalmak, kaybetme korkusu, statüko, güvensizlik, vizyonun benimsenmemesi, motivasyon kaybı-


Nokia’nın hikayesi, bir zamanların telekomünikasyon devinin değişime ayak uyduramamasının nasıl dramatik bir düşüşle sonuçlanabileceğini gözler önüne seriyor. Akıllı telefon çağının başlangıcında, Nokia hâlâ QWERTY klavyeli cihazlara yatırım yapıyordu. Şirket, dokunmatik ekranlı telefonların kullanıcılar tarafından benimsenmeyeceği varsayımıyla hareket etti. Ancak bu yaklaşım, teknoloji dünyasının hızla değişen gerçekleri karşısında büyük bir hata oldu. Apple ve Samsung gibi rakipler, Android ve iOS gibi yenilikçi işletim sistemleriyle dokunmatik ekran devrimini başlatırken, Nokia geride kaldı.

Symbian işletim sistemiyle bir çıkış yolu aramaya çalıştılar, ancak bu sistem kullanıcı deneyimi, uygulama desteği ve teknolojik uyumluluk açısından ciddi sorunlar barındırıyordu. Nokia, piyasadaki değişimi geç fark etti ve bu sırada pazarın büyük bir kısmını Apple ve Samsung ele geçirdi. Güçlü marka ismine güvenmek de Nokia’yı kurtarmadı. Tüketiciler, Android ve iOS’un sunduğu sorunsuz deneyimlere alışmıştı ve Symbian’ın eksiklerini görmezden gelmediler.

Şirket içinde de büyük sorunlar yaşandı. Orta düzey yöneticiler, işlerini kaybetme korkusuyla üst yönetime sorunların boyutunu iletmekte tereddüt etti. Üst yönetim ise, yatırımcıları kaybetme riski nedeniyle mevcut stratejilerin yetersizliğini kabul etmekten kaçındı. Bu kurumsal korku ve iletişim eksikliği, şirket içinde güvensizlik yarattı. Aynı zamanda Nokia’nın pazarlama stratejileri de rakiplerinin gerisinde kaldı. Etkili marka yaratma stratejilerinden yoksun olan şirket, tüketici güvenini yeniden inşa edemedi.

Organizasyonel yapıdaki istikrarsızlık, Nokia’nın zorluklarını daha da artırdı. Beş yıl içinde iki kez CEO değiştirilmesi, çalışanların yeni vizyonlara uyum sağlamasını zorlaştırdı. Bu durum, organizasyonda kopukluklara ve motivasyon kaybına yol açtı. Son olarak, Microsoft ile yapılan 2014 anlaşması, Nokia’nın kaderini değiştirmeyi hedeflese de başarısız oldu. Windows işletim sistemli telefonların pazardaki rekabet gücü zayıftı ve bu ortaklık, Nokia’nın kalan pazar payını da kaybetmesine neden oldu.


6 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page